Dünya yavaş yavaş alternatif enerjiye geçerken ve petrol rezervleri hızla tükenirken, bazı mimarların aklına buraları değerlendirme fikri gelmiş…
Emlak piyasalarında yeni bir taşınmaz tipi olarak petrol platformları düşünülüyor; bazı tasarımlar buraları mini şehirler olarak değerlendirirken, bir çoğu otele çevirmeyi planlıyor.
Bilinen ilk petrol platformu değişimi, bu otelde olmuş. 88′de platformu satın alan sahipleri, burayı özellikle dalış için gelenlerin konaklaması için bir otele çevrilmiş.
Otel pek lüks olmayabilir. Zaten özellikle dalış için gelenlerin uyuması ve eşyalarım bırakması için yapılmış, 3 ila 5 günlük konaklama paketleri sunan bir yer. Otel ve dalış merkezi Pasifik Okyanusu üzerindeki Celebes Denizi’nde, Borneo Adası civarında yer alıyor. 25 odalı otelde henüz yenilenebilir enerji çözümlerine geçilmemiş, bu yüzden de yakıtla çalışan jeneratörlerden elektrik ağlanıyor. Bu da orda kalanların en çok şikayetçi olduğu nokta ne yazık ki.
Houston’daki tasarım ve mimari firması Morris Architects, BP’nin Meksika Körfezi’nde patlayan platformunu otele çevirmek için bir tasarım teklifi sundu. 2008′de “Radical Innovation in Hospitality” tasarım yarışmasında büyük ödülü alan tasarım, otel ve spa olarak hizmet verecek. Proje tasarısı şimdilik tek bir platform için yapılmış olsa da, mimarlık firması bu projeyi 4.000 diğer platforma da uygulamayı düşünüyor; bazılarını ev, bazılarını kondo, bazılarını da otele dönüştürecekler. Platformda tekne sporları, şnorkelle dalma, dalış gibi pek çok sosyal aktivite olacak. Konferans ve iş toplantıları için de hizmet verecek. Meksika’ya ve Karayipler’e doğru giden Çruise gemileri için de ara liman gibi olacak.
Yapı enerjisini doğa dostu yollardan sağlıyor. Rüzgar enerjisi, deniz dalgalarının enerjisi ve güneş enerjisinden yararlanan otel, aynı zamanda jeotermal ısı pompaları kullanarak odaların ısıtılması ve soğutulması için sabit okyanus sıcaklıklarından yararlanacak. Otel odaları küçük gibi görünse de, ihtiyaç olduğunda büyütülebilen bir tasarıma sahip. Otelin merkezinde, fırtınalı havalarda yapının dengesini koruması için su dolu bir alan bulunacak. Bu alanda gösteriler düzenlenmesi düşünülüyor ve otel sakinleri bu alanı odalarından görebilecek. Bu alanın dışında yapıda pek çok bar, restoran, hatta kasino da yapılması düşünülüyor.
2011 ‘deki eVolo gökdelen tasarım yarışmasında da finale kalan ancak dereceye giremeyen tasarım, Malezyalı Ku Yee Kee ve Hor Sue-Wem’e ait. Tamamen kendine yetebilen bir şehir tasarlanmış. Çatıdaki fotovoltaikler yoluyla güneş enerjisinden yararlanılırken, yapının 4 yüzündeki bol rüzgar alan alanlarına da rüzgar türbinleri konulması planlanıyor. Aşağıda da gelgitlerin enerjisinden yararlanan enerji kolektörleri bulunacak. Tasarımda okyanusun üstünde ve altında yaşam alanları bulunuyor. Konaklama için okyanus üzerindeki birimler kullanılırken, deniz biyologları gibi araştırmacılar da suyun altındaki laboratuarlarda çalışacak. Platformda yaşam başlamadan önce, yapının güçlendirilmesi için periferik çelik kirişler kullanılması planlanıyor. Yapnıın içinde gezinti tekneleri için bir indirme alam, sütunlarla yükseltilmiş bir yüzme havuzu ve büyük kubbeli bir toplantı odası bulunuyor.
Hürriyet/Eda UTKU
Leave a Reply